>

Bilgilendirme

...
Sokağa Çıkma Yasağında Konaklama Nasıl Yapılır ?

Sokağa çıkma yasağında nasıl seyahat edilebilir? 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren, 21:00-05:00 arası ve hafta sonu tüm gün uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarından otobüs, uçak, tren gibi toplu ulaşım araçlarıyla yolculuk edecekler biletlerini, rezervasyon numaralarını ya da PNR kodlarını göstermeleri halinde bu uygulamadan muaf tutulurlar. Bilet satın alan yolcular yalnızca HES kodu ile birlikte seyahatlerini gerçekleştirebilir. 65 yaş üzeri yolcular ise HES kodu ile birlikte Seyahat İzin Belgesi de almalıdır. Ramazan ayında sokağa çıkma yasağı var mı? Ramazan ayında tüm ülke çapında hafta sonu ve tüm gün sokağa çıkma yasağı uygulanacaktır. Bu durum otel konaklamalarına engel değildir. Otel Rezervasyonu bulunan kişiler sokağa çıkma kısıtlaması süresi içerisinde seyahat edebilir mi? Otel rezervasyonu bulunan kişiler rezervasyon başlangıç tarihi ve tesise ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek kaydıyla herhangi bir izin almadan araçlarıyla sokağa çıkma yasağını kapsayan zamanda seyahat edebilir. Otel rezervasyonu bulunan kişiler sokağa çıkma kısıtlaması süresi içerisinde özel araçlarıyla seyahat edebilirler mi? Otel rezervasyonu bulunan vatandaşlar konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek/ibraz etmek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel araçlarıyla seyahat edebileceklerdir Otel ve konaklama tesislerinde rezervasyonu bulunan 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlar nasıl seyahat edebilirler? Otel rezervasyonu bulunan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ‘Alo 199 Vefa Sosyal Destek Hattı’ üzerinden veya elektronik ortamda E-Devlet kapısından İçişleri Bakanlığı e-başvuru sistemi üzerinden Turizm Amaçlı Seyahat İzin Belgesi almak kaydıyla konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edebileceklerdir. Otel rezervasyonu bulunan 20 yaş altı gençler ve çocuklar ise yanlarında veli/vasisinin bulunması şartıyla konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek/ibraz etmek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edebilecektir. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü kişiler nasıl seyahat edecekler? İçişleri Bakanlığı’nın yeni düzenlemesine göre 20 yaş altı gençler yanlarında yetişkin biri olmadan seyahat edemeyecekler. Normalde 16-17 yaşlarındaki kişiler tek başına uçak yolculuğu yapabiliyordu ancak yeni düzenlemeye göre şehirlerarası seyahat için yanında yetişkin bir velinin olması gerekiyor. Şehirler arası seyahatlere çıkmadan önce 65 yaş üstü ve velisi olmadan seyahat eden 20 yaş altı yolcuların Seyahat İzin Belgesi alması gerekmektedir. HES kodu alma zorunluluğu ise herkes için geçerlidir. Seyahat İzin Belgesi Nasıl Alınır? Seyahat İzin Belgesi, İçişleri Bakanlığı’na ait Alo 199, E-Devlet Kapısı, otogarlarda oluşturulan başvuru masaları, valilik ve kaymakamlıklardan temin edebilirsiniz. E-Devlet Kapısı Üzerinden Başvuru Yapmak İçin; E-Devlet Kapısı üzerinden başvuru yapılmalıdır. Başvurunuz Seyahat İzin Kurulu’na iletilecek ve kurul tarafından değerlendirilmeye alınacaktır. Seyahat İzin Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonrasında başvuru sahiplerine ‘’Başvurunuz kabul edilmiştir’’ veya ‘’Başvurunuz reddedilmiştir’’ şeklinde SMS üzerinden bilgilendirme yapılacaktır. Başvurusu kabul edilen yolcular, otogarda oluşturulan başvuru masalarından T.C. Kimlik Numarası ile doğrulamaları yapıldıktan sonra kabul edilecektir. Lokanta ve restoranlara yönelik getirilen kısıtlamalara oteller ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar tabi midir? Oteller ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar sadece konaklama yapan müşterilerine yönelik yemek hizmeti verebilecek olup diğer lokanta veya restoranlara yönelik getirilen kısıtlamalara tabi değildir. Ancak oteller ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar dışarıya paket servisi yoluyla satış yapamazlar. .

Devamını Oku
...
Çocuklar için Kızkalesi sahilinde ve deniz kenarında vakit geçirmenin 10 Sağlıklı Faydası

Deniz kenarında yaşamak, muhteşem manzaradan daha fazlasını sunabilir. Plaj ve denizin sağlık açısından pek çok faydası da vardır ki, siz de bundan yararlanabilirsiniz. Yüzyıllar boyunca deniz suyu, kumu ve havasının sağlığa olumlu etkileri öne çıktı ve tıp doktorları, 20. yüzyılın başında deniz kenarı tatilleri reçete etmeye devam ettiler. 1. Plajda vakit geçirmek stresi azaltır. Hem güneş hem de deniz dalgaları, vücudunuzu tamamen sakinleştirmek ve sizi yorgunluğunuzdan kurtarmak ve günlük stresten kurtarmak için birlikte çalışır. Plajın hoş manzarası ve sesi, zihninizin rahatlamasından ve zevkinden sorumlu olan serotonin hormonunu anında serbest bırakır. 2. Solunum yolu hastalıklarını iyileştirir. Deniz havası, nefes sisteminin mukozal astarı üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olma eğiliminde olan tuzlu su içerir. Deniz havasını soluyarak, sinüzit gibi iltihaplı nefes problemlerinden muzdarip insanlara fayda sağlayabilir. 3. Cilt Hastalıkları, Sedef Hastalığını tedavi eder. Deniz suyu zengin bir mineral kaynağıdır. Özellikle Potasyum, magnezyum ve Klorürler. Sedef hastalığı için iyi bilinen bir tedavi, deniz suyu banyoları ve dar bant ultraviyole B (NB-UVB) kombinasyonudur.  4. Güneş ışığına maruz kalmak vücutta D vitamini üretir. D vitamini beslenerek vücuda alıyoruz. Ayrıca cildimiz doğrudan güneşe maruz kaldığında, vücudumuz kalsiyum emilimi ve güçlü kemiklerin yapımı için çok önemli bir araç olan D vitamini geliştirir.  5. Otoimmün (Özbağışıklık) hastalıklarla mücadele eder. Bazı araştırmalar, güneş ışığına maruz kalmanın endorfin üretimini artırdığını ve muhtemelen otoimmün hastalıkları önlediğini göstermektedir.  6. Sahilde çıplak ayakla yürümek fiziksel ve zihinsel durumu iyileştirir. Ayak tabanlarınız, bir vücut parçasına göre santimetre kare başına daha fazla ter bezine ve sinir uçlarına sahiptir. Çıplak ayakla yürümek onları ayakkabılarla yürümekten daha fazla uyarır.  Sahil kenarında yürümek daha fazla enerji yakıyor. Araştırmacılar, kum üzerinde yürümenin sert bir yüzeyde harcadığı enerjinin 1,6 ila 2,5 katına ihtiyaç duyduğu kum üzerinde koşmaya ve yürümeye dayanan bir çalışma buldular. 7. İyi bir uykuya yardımcı olur. Deniz havası, ruh halini artırabilecek negatif iyonlarla doludur. Bir çalışma, deniz meltemi ile ilişkili havanın negatif iyonlaşmasının daha düşük depresyon puanları ile sonuçlandığı sonucuna varmıştır.  Negatif iyonlar ayrıca Serotonin hormonunun salgılanmasını iyileştirmeye ve oksijen alımını artırarak solunumu desteklemeye yardımcı olur. 8. Zihnin rahatlamasına yardımcı olur. Birçok insan uykusuzluk, anksiyete ( aşırı endişe ve gerginlik hissiyat)  ve depresyon gibi sorunları hafifletmek için doğanın sakinleştirici seslerine yemin eder. Doğa sesleri, özellikle kuşlar, denizler, ormanlar ve yağmurun psişik stresten kurtulmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir.  9. Kaygı ve depresyonu hafifletir. Yüzme, stresin azalması ve artan bir refah duygusu ile ilişkilidir; yüzme ve su aktivitesinin kaygı ve depresyonu hafifletmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.  10. Kalp ve kronik hastalıkları önler. Derin deniz suyu (DSW) genellikle 200 m'den fazla derinlikten elde edilen deniz suyu kütlesi olarak adlandırılır. Su genellikle düşük sıcaklıklar, büyük saflıklar ve besin zenginliği ile ilişkilendirilir. Araştırmalar, DSW'nin kardiyovasküler hastalık, diyabet, obezite, kanser ve cilt sorunları gibi yaşam tarzıyla ilgili sağlık sorunlarını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.  Kaynak ; http://healthfactreview.com/10-evidence-based-health-benefits-of-spending-time-in-beach-seaside-for-children/ .

Devamını Oku
...
(COVID-19) Karşı Kızkalesi Konaklama Tesislerimizde Alınabilecek Korunma ve Kontrol Önlemler

Sayın Yöneticilerimiz,   Son dönemde tün dünyayı etkisi altına alan yeni Koronavirus Hastalığına (COVID-19) karşı konaklama tesislerimizde alınabilecek korunma ve kontrol önlemleri ciddi önem arz etmektedir. Bu kapsamda, otellerimizde konaklayan misafirlerimizin kayıtlarının düzenli tutulması, misafirlerimizden istenilen bilgilere ek olarak son 14 gün içerisinde bulunduğu ülke bilgilerinin kayıt altına alınması ve konaklaması sonrasında ülke içerisindeki seyahat planının kendisinden talep edilmesi önem taşımaktadır.   Sorunun küresel, mücadelenin ulusal olduğu bilinciyle, olası bir olgunun ortaya çıkması durumunda sürecin doğru olarak yönetilebilmesi için özellikle konaklama tesisi yöneticilerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Konu ile ilgili olarak yöneticilerimiz tarafından Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/covid19) internet sitesi üzerinde yer alan bilgilerin incelenmesi ve burada yer alan kamu spotunda özellikle üzerinde durulan 14 kurala ilişkin uygun önlemlerin alınması gerekmektedir. Ayrıca, süreç içerisinde Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy tarafından ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı resmi sitesi (https://www.ktb.gov.tr/) üzerinden yapılacak olan resmi duyuruların dikkate alınması ve bu duyurular dışında ortaya çıkan yanlış bilgilendirmelere itibar edilmemesi önem taşımaktadır. Konaklama tesislerimizde Koronavirüs salgınına karşı bakanlığımız tarafından alınan tedbirlere ek olarak uygulanması önerilen temel korunma ve kontrol ilkelerine uyulması hem misafirlerimizin hem de personelimizin güvenliği açısından gereklidir.     Sağlıklı bir ortam oluşması adına aşağıda belirtilen genel temizlik kurallarına uyulması önem taşımaktadır. Konaklama tesisinde bulunan misafir odaları, personele ait bölümler ve tesiste bulunan diğer kapalı alanlardaki pencereler, günlük olarak yapılan temizlik esnasında açık tutulmalıdır. Temizlik sonrasında ise en az 1 saat havalandırılmaya devam edilmelidir. Günlük olarak uygulanmakta olan genel temizliğin sağlık bilgisi kurallarına uygun olarak su ve deterjanla yapılması önemlidir. Özellikle el temasının yoğun olduğu yüzeyler; kapı kolları, bataryalar, tırabzanlar, asansör düğmeleri, telefon ahizesi, televizyon ve klima kumandası, ortak kullanım alanlarındaki tuvalet ve lavabo temizliğine özen gösterilmesi gerekmektedir.   Oda temizliğinden sorumlu personel ellerini yıkadıktan sonra eldivenini takmalı ve kendi sağlığı açısından temizlik hizmetini eldivenli ellerle yapmalıdır. Oda temizliğinin ardından temizlik sürecinde kullanılan eldiven çıkartılmalı ve atılmalıdır. Her oda temizliği öncesinde personel tarafından aynı uygulama tekrar edilmelidir. Çatal, kaşık, tabak ve bardak gibi eşyalar kullanım sonrasında hijyen kurallarına göre temizlenmeli ve bu eşyalar tekrar kullanıma sunulana kadar temiz bir ortamda muhafaza edilmelidir. Misafirler tarafından kullanılan tekstil ürünleri (nevresim, çarşaf, havlu vb.) görevli personel tarafında katlanarak toplanmalıdır. Bu işlem sırasında toz ve partikül oluşumuna izin verilmemeye özen gösterilmelidir. (çırpma ve silkeleme yapılmamalıdır) Havlu ve çarşaf gibi tekstil ürünleri,  60-90°C’de deterjan ile çamaşır makinesinde yıkanmalıdır. Kafeterya, her türlü oyun salonu, kapalı çocuk oyun alanları, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri vb. alanlar İç İşleri Bakanlığının 16.03.2020 tarihinde yayınladığı ek genelge doğrultusunda geçici bir süreliğine kullanıma kapatılmış olup bu süreçte gerekli dezenfekte işlemleri  uygulanmalı ve bu alanların havalandırma işlemleri düzenli aralıklar ile tekrar edilmelidir. Mikroorganizmalara (bakteri, virüs, mantar vb.) yönelik daha etkili olduğu öne sürülen birtakım özel ürünlerin temizlikte kullanılmasının fazladan koruma sağladığına dair bilimsel kanıt olmadığı göz önünde tutulmalıdır. Odalarda bulunan klimaların üretici talimatları doğrultusunda düzenli bakım ve onarımlarının yapılması sağlanmalıdır.   Konaklama tesislerinde konaklayanlar arasında COVID-19 hastalığı ile uyumlu şikâyetleri (ateşe eşlik eden öksürük veya solunum sıkıntısı) olan kişiler olması durumunda; Belirti gösteren misafir ve personelin diğer konuklardan ivedilikle ayrılıp, maske takılması ve en kısa sürede ilgili sağlık birimine (varsa oteldeki yoksa en yakındaki sağlık birimi) başvurmaları sağlanmalıdır. Belirtileri taşıyan kişilerle aynı ortamı paylaşanların tıbbi maske takması sağlanmalıdır. Eğer olası olguya refakat etmezlerse odalarında izole edilmelerine yönelik önlemler alınmalıdır. Kişinin başvurduğu sağlık birimine gerekli bilgilendirme yapılarak bu birimden, İl/İlçe Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Birimine ivedilikle bilgi vermesi talep edilmelidir. Bulaşıcı hastalıklar birimi, olası olgu yönetim şemasına göre olguyu yönetir. Temaslıları saptayarak, temas özelliklerine göre (yakın temaslı, temaslı) gerekli izlem prosedürlerini başlatır. Bu süreçte ilgili kuruma gereken destek sağlanmalı ve süreç iyi takip edilmelidir. COVID-19 tanısı kesinleşen hastanın odası 24 saat süreyle havalandırılmalı ve bir başka misafirin kullanımına açılmamalıdır.  Havalandırma işlemi sonrasında detaylı temizliğe yer verilmelidir.   Süreç içerisinde hem misafirlerimizi hem de personelimizi koruma amaçlı otel çalışanlarına eğitim verilmeli ve bu eğitimlerde aşağıdaki konular vurgulanmalıdır. Özellikle el temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptikleri kullanılmalıdır. Herhangi bir viral solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olan kişinin öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağzını tek kullanımlık kâğıt mendil ile örtmesi, kâğıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanması, mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek  zorunda kalınıyorsa ağız ve burnunu kapatması ve mümkünse tıbbi maske kullanması önerilmektedir. Misafirlerin kişisel eşyalarına temas eden, örneğin valizlerini taşıyan kişilerin, bu tür işlemler sonrasında derhal ellerini yıkaması veya alkol bazlı el antiseptiği ile el temizliği yapması sağlanmalıdır. Bu süreçte eller ile göz ve ağıza dokunulmaması gerekmektedir. Personelin kendi arasında tokalaşma, sarılma gibi yakın temaslardan kaçınmaları gerekmektedir.   Restoranlarda bulaşma riskini azaltmak için uygulanması önerilen temel korunma ve kontrol ilkeleri aşağıda yer almaktadır. Yemek masaları arasındaki mesafe 1 metreden az olmayacak şekilde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Restoran çalışanları, el temizliğine çok önem vermelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalıdır. Restoranlarda uygulanmakta olan açık büfe uygulamasının özellikle el teması yoğun olduğu riskli bir uygulama olduğu unutulmamalıdır. Gerekirse servisin çalışanlar tarafından yapılması sağlanmalıdır. Herhangi bir solunum yolu enfeksiyonu (ateş, öksürük, solunum sıkıntısı vb.) bulguları olan personelin şikâyetleri düzelene kadar çalıştırılmaması gerekmektedir. Restoran çalışanlarına uyulması gereken hijyen kurallarına yönelik eğitim sunulmalıdır.     Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü .

Devamını Oku
...
Kızkalesi Plajında Güneşten Korunun !

GÜNEŞ IŞINLARINDAN KORUNMA YOLLARI Güneş ışınlarının etkili olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında, özellikle de güneşin en zararlı olduğu 11:00-13:00 saatleri arasında güneşe çıkılmaması gerekir. Güneş ışınlarının geçirgenliğini en aza indiren giysilerin tercih edilmesi gerekmektedir. Sık dokunmuş kumaşlar, gerçek koton ve likra, koyu renkli giysiler güneş ışınlarını daha az geçirler. Islak ve streç kumaşlar geçirgenliği artırır. Bu nedenle kuru ve bol giysiler tercih edilmelidir. Güneş için kullanılacak şapkaların da belirgin özellikleri bulunmalıdır; geniş kenarlı veya en ideali kulakları ve enseyi kapatacak şekilde kumaş içeren Lejyoner şapkası uygun olabilir. Bu tür şapkalar ile kulaklar, yanaklar, burun ve ense zararlı güneş ışınlarından korunmuş olur. Güneş gözlükleri hem gözleri hem de çevresindeki deriyi güneşin UV ışınlarının zararından ve cilt kanserinden korur. Kullanılacak olan güneş gözlükleri % 99 oranında UV-A ve UV-B filtresi içermelidir. Kullanılan gözlüğün camları üzerine kaplanan kimyasal madde ile camların renk ve koyuluğuna bakılmaksızın koruma mekanizması geliştirilmiş olur. Kullanılan uygun gözlük camları ile gözler %80 oranında güneşin zararlı etkilerinden korunur. Yüz bölgesi; gözlükle birlikte yukarıda tarif edilen şapkalarla %65 oranında UV ışınlarından korunmuş olur. Ağaç ve gölgelikler doğrudan UV ışınlarından korunmakta önemlidir; ancak UV ışınlarından tam korunma sadece doğrudan gelen değil, hem doğrudan hem de dolaylı (kum ve betondan yansıyan) ışınlardan korunma ile olur. Güneş koruyucu kremlerin kullanılması bir korunma yöntemidir ve son yıllarda oldukça yaygın olarak uygulanmaktadır; ancak bunların da kullanma özellikleri vardır ve mutlaka diğer korunma yöntemleri ile birlikte uygulanmalıdır. Sadece güneş kremi kullanarak, başka bir önlem almadan uzun süre güneşte kalmak son derece zararlıdır. GÜNEŞ KREMLERİNİN KULLANMA ÖZELLİKLERİ Güneş kremleri güneşe çıkmadan 30dk önce vücuda sürülmeli ve iyice kuruması beklenmelidir. Böylece terleme ile kayıplar oldukça azalır. Suya girip çıktıktan sonra, aşırı terleme ve havlu ile kurulandıktan sonra güneş kremi yeniden uygulanmalıdır. Açık havada çalışıyor veya güneşte oyun oynuyorsanız güneş kremini mutlaka uygulayınız ve diğer koruyucu önlemleri de mutlaka uygulayınız (şapka , koruyucu giyisiler giymek gibi). Güneş kremlerini kullanmadan önce iyici çalkalayarak karışmasını sağlayınız, daha çok sprey veya stik şeklindeki biçimleri tercih ediniz. Yeterli miktarda güneş kremi sürdüğünüze emin olunuz. Güneş kremini vücudunuzun her yerine eşit olarak, kalın bir tabaka halinde uygulayınız. Özellikle kulaklar, ense, omuzlar, sırt bölgesi, diz kapaklarının arkası ve bacaklar unutulmamalıdır. Göz çevresine uygulanırken göze temastan özellikle kaçınınız.   GÜNEŞ KREMİ SATIN ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR Geniş kapsamlı, hem UV-A hem de UV-B koruyuculuğunu içeren ve en az 15 koruma faktörü ihtiva eden ürünleri kullanınız Ürün etiketini dikkatlice okuyunuz, eğer suya girilecek ve aşırı terlenecekse suya dayanıklı bir ürün şeçiniz. Para-amino benzoik aside (PABA) duyarlılığınız var ise bu maddeyi içeren ürünü satın almayınız. Tüm güneş kremlerinin içerdiği kimyasallar aynı olmadığı için, sizde allerjiye neden olan ürün yerine içeriği farklı olan bir başka ürünü deneyiniz, güneş kremi kullanmayı allerji nedeni ile bırakmayınız. Yüzünüz için; özellikle yüz için üretilmiş formülleri veya hiç yakmayan formülleri kullanınız. Deriniz yağlı özellikte ise veya akneye (sivilce) eğiliminiz varsa su-bazlı formülleri tercih ediniz. Daha pahalı olmasının daha etkili olacağı anlamına gelmediğini unutmayınız, tanınmış ve pahalı bir marka güzel görünebilir ve/veya güzel kokabilir; ancak ucuz bir üründen daha iyi koruyuculuk sağlayacağı düşünülmemelidir. Ürünün son kullanma tarihine dikkat ediniz; çünkü kullanma tarihi geçmiş ürünlerin etkinliği azalmaktadır.   kaynak ; https://www.tedankara.k12.tr/index.php/calisma-saatleri/item/69-gunes-isinlari-ve-korunma-yollari   .

Devamını Oku
...
Deniz ve Kumun Faydaları

Deniz ve kumun 15 faydası Uzmanlar, denizde vakit geçirmenin nimetlerini saymakla bitiremiyor. Sivilceye, astıma, kamburluğa, depresyona, alerjiye birebir... Cilde, beyne, bağışıklık sistemine, psikolojiye faydası büyük. Bu mucizenin adı deniz! Denizin mavisine dalıp gitmek, kokusunu içinize çekmek, dalga seslerini dinlemek başlı başına bir terapi... Ancak denizin faydaları bunlardan ibaret değil... Tarih boyunca hekimler denize girmenin sayısız hastalığa iyi geldiğini savundu. Hatta 1769’da İngiliz Dr. Richard Russell bir adım ileri gitti ve danışanlarına denizden sadece yüzmek için değil suyunu içmek için de faydalanılabileceğini iddia etti. Sadece Russell da değil, Hipokrat da balıkçıların ellerinin kesilmesine rağmen enfeksiyon kapmamasını deniz suyuna bağladı. Biyolog Rene Quinton de deniz suyunun kan plazmasıyla benzer öğelere sahip olduğundan tedavi edici özelliğine dikkat çekip durdu. Elbette hangi deniz olduğu ve temizliği önemli. Deniz bulamayanların imdadına deniz sulu havuzlar, jakuziler koşuyor. Teselliyi ‘talassoterapi’ adı altında sıcak deniz suyu yağmuru altında masajda bulanlar da var. Sıcak  eniz suyuyla yapılan terapilerin metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ yaktırdığı söyleniyor. Hazır mevsimiyken ve ülkemizde birbirinden güzel kumsallar varken terapileri bir yana bırakalım da kendimizi plajlara atalım. Çünkü faydaları saymakla bitmiyor. YÜZMENİN FAYDALARI NELERDİR? 1- Deniz suyunun cilde yararlı olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Kozmetik ve ilaç sektörleri de bu yüzden deniz suyundan vazgeçemiyor. Deniz suyunda bulunan magnezyum ve hidrat, cildin genç ve parlak görünmesi için önemli bir mineral. 2- Sivilcelerin kurutulmasında, cildin yenilenmesinde ve siyah noktaların temizlenmesinde de etkili. 3- Anksiyete ve depresyon gibi çeşitli ruhsal bozuklukları deniz suyundaki magnezyum, brom, lityum maddeleri tedavi ediyor. Bu maddeler, beyindeki melatonin ve serotonin seviyesini dengeliyor. 4- Denizin tuzlu suyu saçların kepeklenmesini önlüyor, saçınıza parlaklık katıyor. 5- Deniz suyunda bulunan iyot bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Deniz suyundaki vitaminlerin, minerallerin emilmesi vücudun hastalıklara yakalanmasına neden olan toksinlerin atılmasını sağlamak için ciltteki gözenekleri açıyor ve alerjik hastalıkların tedavisinde önemli yöntemlerden. Antiseptik olan deniz suyu enfeksiyonlara karşı savaşıyor, mantar, bakteri ve mikropları öldürmek için vücudun direncini artırıyor. 6- Kendinizi yüzerken denizin elektromanyetik enerji alanında hissedersiniz ki bu vücudunuzun yenileme sürecine katkıda bulunuyor. Dahası kumsaldaki hava, kanın ve dokuların temizlenmesine yardımcı olan negatif iyonlarla yüklü. 7- Uzmanlar hafif dalgalı denizin bile faydalı olabileceğini söylüyor çünkü böylece suyun yüzeyinde kalmaya çalışırken harcadığımız kaloriyi artırıyor ve vücudumuza masaj yapıyor. Kan dolaşımını hızlandırıyor.    8- ABD’li biyolog Wallace J. Nichols, deniz suyunun insan kanında bulunan içeriklere en yakın sıvı olduğunu söylüyor. Kalsiyum karbonat, magnezyum klorür, magnezyum sülfat gibi çok faydalı maddeleri bol miktarda içerdiğini ifade ediyor. Cilde nüfuz eden deniz suyu dolaşım sisteminde vücut fonksiyonlarını dengeliyor. 9- Deniz suyu yara izlerini iyileştiriyor, egzamaya, kurdeşene, isiliğe iyi geliyor. 10- Denizin tuzlu suyu tüm sinüs yollarını temizliyor. Üst solunum yollarına iyi geliyor. Astım, öksürük gibi solunum problemleri için en iyi tedavi yöntemlerinden. 11- Yüzmek, akciğerlerin kapasitesini artıran en önemli fizik tedavilerin başında geliyor. Dik duramama problemlerinin de önüne geçiyor. 12- Harvard Medical School, kumsalda geçirilen günün en büyük faydasının vücudumuzda D vitamini depolamak olduğunu söylüyor. 13- Deniz kenarında geçirdiğiniz birkaç saatte vücudunuzu dinler, daha da önemlisi İsveç’deki University of Gothenburg’a göre teknolojiden uzak kalmak için iyi bir fırsat yakalamış olursunuz. 14- Kumsalda geçirdiğiniz bir günün ardından deliksiz uyursunuz. Deniz suyunda bulunan magnezyum, kasları ve sinirleri sakinleştirerek stresi azaltmaya yardımcı olur. 15- Kum, ayağa uygulanabilecek en güzel peeling. Dahası bu deri elastikiyetini de artırır. .

Devamını Oku
...
Mavi Bayrak Nedir?

Mavi Bayrak, gerekli standartları taşıyan nitelikli plaj, marina ve yatlara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür. Temiz, bakımlı, donanımlı, güvenli ve dolayısıyla uygar bir çevrenin sembolüdür. Plajlar için özünde temiz deniz suyu sonrasında da çevre eğitimi ve bilgilendirmeye önem veren, gerekli donanıma sahip iyi bir çevre yönetimini temsil etmektedir. Marinalar için deniz suyu analizleri istenmemekle birlikte diğer kriterler benzerlik göstermektedir. 2007 yılından bu yana yatlar kategorisi açılmış ve başta çevre eğitimi ve çevre yönetimi olmak üzere sorumlu deniz seyri davranışının benimsetilmesi amaçlanmaktadır. Mavi Bayrak uluslararası alanda ilk kez Fransa’da 1985 yılında, Avrupa Birliği’nde 1987 yılında, ülkemizde de 1993 yılında ve Avrupa kıtası dışındaki ülkelerde 2000 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Bugün  30’u Avrupa’da olmak üzere dünyada 50 ülkede uygulanmaktadır. Mavi Bayrak, uluslararası niteliği ile de turizm açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü tatil yapmak için bilmediği, yeni tanıyacağı bir yere giderken, insanların uluslararası garanti içeren ve özelliklerini bildiği bir plaja gitmek için plan yapması kolay olmaktadır. ‘Mavi Bayrak’ bu nedenle güçlü bir turizm iletişim aracıdır. Mavi Bayrak almak için belediyeler kanalizasyon ve arıtma tesislerini olanaklarını iyileştirmekte, karadan denize ulaşan her türlü kirli akıntı ve denizden kıyıya vuran kirliliklere engel olmakta ve bu şekilde kıyılarda sürdürülebilirliğin sağlanmasına çalışmaktadır. kaynak: http://www.mavibayrak.org.tr Kızkalesi Sahiline Mavi Bayrak Mersin’in turizm bölgelerinden Erdemli ilçesindeki, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Kızkalesi’nin sahili, mavi bayraklı plajlar arasına katıldı. MERSİN’in Erdemli İlçesi’nde bulunan tarihi ve turistik Kızkalesi Beldesi’nin, kızklaesi halk plajına törenle ‘mavi bayrak’ çekildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Denizkızı Turizm A.Ş. Kızkalesi halk plajında mavi bayrak alabilmek için gerekli 33 kriteri yerine getirerek, plaja ilk mavi bayrağı kazandırdı. Sahilde düzenlenen törende mavi bayrağı göndere çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz şunları söyledi: “Sahillerin bir an evvel Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesini ve tek elden bu bölgede vatandaşlarımızın denize girmesini sağlamak üzere bir görev talebinde bulunduk. Tahsis edilen yerlerde bizim amacımız Mersin sahillerinin tamamını mavi bayraklı hale getirmek. Plajlar konusunda bu bir ilk. İnşallah son da olmayacak. Biz bundan sonra da bu gayretlerimizi sürdüreceğiz ve bize tahsis edilen yerlerin tümünü mavi bayraklı hale getireceğiz. Şu anda otellerimizde mavi bayraklar var ama, sahiller olarak bu bir ilk ve son da olmayacak. Bundan sonra devam edecek.” SU ‘A’ KALİTE Gerekli standartları taşıyan nitelikli plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülü olan mavi bayrak, Kızkalesi sahilindeki çekiciliği de arttırdı. Plajlardaki yüzme suyu kaliteleri mükemmel, iyi ve kötü olarak değerlendirmeye tabi tutulurken, Kızkalesi sahilinden alınan numuneler ve yapılan analizler sonucunda sahilin yüzme suyu kalitesi ‘A’ kalite olarak değerlendirildi. NELER YAPILDI ? Kızkalesi Beldesinde en az bir mavi bayraklı plajda engelliler için tuvalet, erişim rampası gibi imkanlar bulunması şartı kapsamında, Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan ‘Engelli Plajı’ ile engelli bireyler, denizin keyfini artık hiçbir engel olmadan doyasıya çıkarabiliyor. Aynı zamanda mavi bayrağın bulunduğu noktada engelli tuvaleti, erişim rampası ve şezlonglardan da engelli bireyler faydalanabiliyor. Çevre eğitimi ve bilgilendirme başlığı altında sezon süresince farklı kategorilerde en az beş çevre bilinçlendirme etkinliği gerçekleştirilmelidir kriterine uygun olarak, Büyükşehir Belediyesi 5 etkinlik düzenleyecek. Bunlardan ilkini hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi ekipleri, sigara izmariti toplama etkinliği ile çevre temizliğine dikkat çekerken, plaj kullanıcıları ile birlikte toplanan izmaritler pet şişeler ile sahilde sergileniyor. Kalan 4 etkinlik de bu sezon boyunca yapılacak. kaynak: MERSİN, (DHA) .

Devamını Oku
...
Apart Otel Nedir ?

Apart Daire Nedir? Türkçe karşılığı olmamakla birlikte;bir veya iki odalı açık mutfaklı küçük dairelere apart daire denmektedir. Apart, otellerde görülen bir uygulamaydı. İçerisinde yatak odaları, mutfak, banyo ve salon bulunan, daire tipi konaklama birimleridir. Kısacası ev konforu ile tasarlanmışlardır. Her apart içerisinde odalara ayrılarak ailelere aynı apart içerisinde farklı odalarda konaklama imkanı sağlarken, bu odaların bağlandığı bir hol ve salon mevcuttur. Dairelerin içerisinde müşteriye özel mutfak bulunmaktadır. Apart Otel Nedir? Bir kaç apart’ın bir araya gelmesi ile oluşan ve bu apartlarda konaklayanlara hizmet veren otel işletmesidir. Konaklamanın kendine servis yapılan daireler halinde gerçekleştirildiği oteldir. Müşteriler, dışarıdan yiyecek hammaddesi aldıkları takdirde dairede mevcut eşya ve araçlarla örneğin, yemeklerini yapıp yiyebilirler. Apart Otel Neden Tercih Edilir? Özellikle her apartta müşteriye özel mutfak barındırması özelliği ile ön plana çıkan apartlarda konaklama şekli genel olarak rahatlığına düşkün çocuklu aileler ve kalabalık gruplar tarafından tercih edilmektedir. Apart otel kavramı içe dönük bir kavram olup, her dairenin farklı girişleri ile diğer dairelerden bağımsızdır. Birçok kullanımlar daireler içerisinde bulunup diğer müşteriler ile ortak kullanım alanları azdır. Apart Otelde Konaklama Avantajı Nelerdir? Gecelik ücret ödeyip, ailece konaklayabilirsiniz. Yani otellerde olduğu gibi kişi başı ücret ödemeniz gerekmez. Kişi sayısı arttıkça, kişi başı tatil fiyatı düşer. Otellerde olduğu gibi her gün aynı saatlerde, hemen hemen aynı yemekleri yemek zorunda kalmazsınız, Apart Otellerde mutfağı olduğu için kişiler istedikleri an istedikleri şeyi yiyebilme özgürlüğüne sahiptirler. Ayrıca dışarıdaki restoranlarda yiyebilir veya servis isteyebilirsiniz. Özellikle çocuklu ailelerin yemek seçme ve yemek yeme zamanı ile ilgili problemleri kalmaz. Apartlarda mutfak bulunması sebebi ile yemek masrafları düşer. Genellikle yapıları ev gibi olduğundan sanki kendi yazlığınızda kalıyormuş hissine kapılabilirsiniz. Oteller genellikle oldukça kalabalık olur ve bu kalabalık içerisinde dinlenebilmek pek mümkün olmayacaktır. Apart oteller ise genellikle daha sakindir ve size dinlenme imkanı sağlar. Diğer müşteriler ile ortak kullanım alanları azdır, her apartta kendine ait salon, mutfak, balkon, banyo ve tuvalet bulunmaktadır. Otellerde çeşitli etkinlikler ve olanaklar olur. Siz de para vermiş olduğunuz için bunları kaçırmak istemezsiniz. Ancak bunları kaçırmayayım derken otele tıkılıp kalırsınız ve çevredeki güzellikleri göremeden tatiliniz biter Apart Otel Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler Hemen hemen her tatil beldesinde bu tarz konaklama seçeneği mevcuttur. Seçim yapmadan önce İnternetteki yorumları incelenebilir, telefon açıp bilgi alabilir, daha önce giden tanıdıklarınız varsa onlara danışabilirsiniz. En önemli konulardan birisi gideceğiniz yerin temiz olmasıdır. Ancak tek dikkat etmeniz gereken bu değildir elbette. Konumu nasıl? Denize çok mu uzak? İnternet bağlantısı var mı? Mutfakta hangi araç gereçler var? Yanınızda nevresim, havlu gibi malzemeler götürmeniz gerekiyor mu, yoksa orada mevcut mu? Yakınlarında mutfak alışverişi yapabileceğiniz yerler var mı? Bu ve bunun gibi daha birçok sorunun yanıtını bilmenizde fayda vardır. Aksi takdirde oraya ulaştıktan sonra hoşunuza gitmeyecek sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Böyle bir durumda da keyfiniz kaçabilir ve tatil yapalım derken stres dolu günler geçirebilirsiniz. .

Devamını Oku