...
Astım Mağarası

Astım Mağarası Cennet - Cehennem Mağaralarının hemen; yanında; bulunan, 15 metre derinliğindeki Astım Mağarası ise, Cennet-Cehennem’in biraz daha güneyinde bulunuyor. Spiral biçimindeki dik aşağı inen demir merdivenlerden inerek mağaraya giriyorsunuz. Mağara içerisinde etkileyici sarkıtlar ve dikitler var. Cennet çöküğünün 300 m. güneybatısındadır. İçine helezonik demir bir merdivenle inilir. Birbirine bağlantılı, toplam uzunluğu 200 metreyi bulan galeriler çok ilginç şekilli dev sarkıt ve dikitlerle süslüdür. Dilek-Astım Mağaraları, astım hastalığına iyi geldiği ve burada dileklerin kabul edildiğine inanıldığı için ilgi çekiyor. İçerisinin 15 derece ve yüksek nemli olduğu mağaralara kalp ve tansiyon hastalarının girmesi tavsiye edilmiyor. Adından da anlaşılacağı gibi mağara havasının astımlılara iyi geldiği söyleniyor. İçi ışıklandırılmış olup, mağaranın astımlılara iyi geldiğine inanıldığı ve içinde dilek tutulduğu için hem Astım Mağarası hem de Dilek Mağarası denilmektedir. Mağarada sıcaklık ortalaması 15 derece santigrat olup, nem oranı yazın %85, kışın %95’e ulaşır. Cennet ve Cehennem çökükleri ile Astım – Dilek Mağarası çevresindeki ağaç ve çalı dallarına burayı ziyarete gelenler dilek dileyip bez parçası bağlarlar. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Adam Kayalar

Adam Kayalar Adamkayalar Silifke - Erdemli arasında kalan Kızkalesi`ne daha yakın bir bölgedir. Kızkalesi’nden Erdemli’ye doğru yol alırken Uzuncaburç tabelasını göreceksiniz. Bu tabeladan girdiğinizde yaklaşık beş altı kilometre sonra Adamkayalar tabelasını görürsünüz. Eğer çok ilerleyip Hüseyinler tabelasını görürseniz yolu kaçırmışsınızdır. Adamkayalar tabelasından bozuk satıh bir yola giriyorsunuz. Eğer ki bir arazi aracına sahip değilseniz çok yol almadan aracınızı uygun bir yere park edin. Aracınızı park ettikten sonra Adamkayalar’a giden patika yolu gösteren, taşlara boyanmış ok işaretlerini takip edin. Patika yol biraz zorludur bu yüzden çok dikkatli olun. Adamkayalar kalıntılarını uzmanlar iki bölümde inceliyor. İlk bölümde Karyağdı (Mitan-Miytan) Vadisi, -halkın deyimiyle Şeytan Deresi- kanyonunun kayalarına oyulmuş kaya kabartmaları, ikinci bölümde ise kalıntılar. Vadinin kuzey doğusundaki tepenin üzerinde bulunan kale, burçlar ve yerleşim yerlerinden oluşan kalıntılar. Kalıntıların bulunduğu yerden Adamkayalar’a kayaya oyulmuş olan merdivenler takip edilerek inilmektedir. Adamkayalar, figürleri 11’i de çerçeve içine yerleştirilmiş ve dörtlü ölü ziyafeti betimlemeleridir. Dörtlü ölü ziyafetinde, baba, anne, çocuklar betimlenmektedir. Kabartmadaki ölülerin oğulları ve iki erkek kabartması asker olarak işlenmiştir. Adamkayalar kabartmaları, ayin yapmak amacıyla kayaya oyulmuş beş basamaklı bir kompozisyondur. Kabartmaların altında bulunan yazılarda ölen rahiplerin isimlerinin yazılı olduğu anlaşılıyor. Adamkayalar MS.200 yıllarında işlenmiştir. Kayalara oyulmuş 10 ayrı kompozisyonda 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk ve bir dağ keçisi figürü yer almakta. Bazı nişlerin alınlığında Roma kartalı kabartması görülür. Adamkayalar üzerinde tahribatlar oluşmuştur. Yağmur suları ve kayaların içinden gelen sular ile oluşan doğal tahribatların dışında bir de insan elinin tahribatı net bir şekilde görülüyor. Bu tahribat ise cahilliğin, boş vermişliğin, bilgisizliğin tahribatıdır. Yurdumuzun her yerinde gördüğümüz, bize emanet olan dünya miraslarına yapılan bu zulüm utanç verici olmaktadır. Adamkayalar da bu cehaletten payına düşeni almış ve 1986 yılında muhtemelen define bulmak amacıyla bir rölyef dinamit patlatılarak büyük zarara uğratılmış. Kabartmalara av tüfeğiyle zaman zaman atış yapılarak tahrip edilmiş ve edilmeye de devam etmektedir. Gelenler dilek dileyip bez parçası bağlarlar.   Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Cambazlı Kilisesi

Cambazlı Kilisesi Silifke - Mersin karayolu üzerinde bulunan Adam Kayalar`dan ilerleyip Hüseyinler Köyü’nün bitiminde bulunan Cambazlı Köyü içindeki bu kilise diğer kalıntılara oranla oldukça sağlam kalmış. Cambazlı Kilisesi; Uzuncaburç Kalıntıları ve Olba Antik Kenti ile Kızkalesi’ne antik bir yolla bağlantılı. Meraklıların gidince ne kadar görkemli bir yapı olduğunu anlayacaktır Cambazlı’nın Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim merkezi olduğu Uzuncaburç (Diocaesarea) ve Ura (Olba) ile Kızkalesi’ne (Corycus) döşeme antik bir yolla bağlantılı olmasından ve günümüze kadar gelebilmiş zengin kalıntılarından anlaşılmaktadır. Burada, kaya mezarlarının yanısıra birer küçük mabedi andıran anıt mezarlar, lahitler, sarnıç ve özellikle köyün girişinde bulunan kilise görülmeye değer tarihi kalıntılardır. Cambazlı Kilisesi, benzerleri arasında orijinal özelliklerini korumuş en iyi durumdaki örneklerden biridir. Kuzey cephesi tamamen kapalı olan yapının içindeki iki sütun dizisinden sağdaki Korint başlıklı bütün sütunlarla bunların üstünde sıralanan galeri sütunları ayaktadır. V. yüzyıla ait 20 m X 13 m ölçülerindeki kilisenin apsisi ve tüm duvarları sağlamdır.   Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Kanlıdivane

Kanlıdivane Erdemli-Silifke karayolunun 3 km. kuzeyindedir. Kızkalesi gezinizde muhakkak ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir. Antik Olba Krallığının kutsal yerleşim yeri olan kentin tarihi MÖ 3. yy.a kadar gitmektedir. MS 4. yy.da adı “Neapolis“ olarak değişen kent en parlak dönemini yaşamıştır. Bizans İmparatoru II. Theodosius (408-450), bu alanda kutsal bir Hristiyanlık merkezi kurmuştur. Kent, 60 metre derinliğinde geniş bir “obruk“ etrafında kurulmuştur. Doğal bir çöküntü alanı olan bu çukura efsaneye göre Roma çağında suçlular atılıp vahşi hayvanlara yem edildiği için kente “Kanlıdivane“ denilmiştir. Obruğun içinde divan üzerinde oturan bir kadın ve iki erkek kabartması yer alır. Yağmur sularıyla toprak rengine bulanan bu kabartmalar nedeniyle kente “Kanlı Divan“ denildiği ve zamanla Kanlıdivane`ye dönüştüğü de anlatılır. Merdivenlerle inilen çukurun, büyüklüğünden ötürü tanrısal olduğu düşünülmüş ve kent tarih boyunca dinsel bir merkez olmuştur. Obruğun etrafında kesme taştan yapılmış bazilikalar, caddeler, kaya mezarları, sarnıçlar, kaya kabartmaları bulunur. Güneybatısında MÖ 2. yy.dan kalma bir kule vardır. Kulenin kitabesinde, “Tanrı Zeus“ için rahip-krallardan “Olbalı Tarkyarisin oğlu “Teukros“ tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Kentte bulunan üç nekropolden kuzeydekinin en yüksek yerinde “Kraliçe Abanın kocası ve iki oğlu için yaptırdığı “anıtsal mezar“ bulunur. Obruğun bir kilometre güneybatısındaki “Çanakçıkaya mezarları“ Kilikya İmparatorluğu`nun soylularına aittir ve üzerlerinde bunu belirten rölyefler vardır. Obruğun çevresindeki bazilikalar 4. yy. sonları ile 6. yy. ortaları Bizans dönemi eserleridir. Akustiği çok iyi olduğu için günümüzde konserlere ev sahipliği yapmaktadır. Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Üç Güzeller Mozaiği

Silifke-Mersin karayolunda, Silifke`den 21 km. ileride, Narlıkuyu Köyü`nün ve oradaki körfezin yanındadır. Körfezin yanında İ.S.4.yüzyıldan kalma bir Roma hamamının mozaikli tabanını koruyup, sergileyen “Narlıkuyu Mozaik Müzesi” bulunmaktadır. Kuzeyde yer alan Cennet-Cehennem obrukları yöredeki diğer bir çok obruk gibi antik dönemde kutsal konumdadır. Obruklar, doğal çöküntülerle oluşmuş, dik yamaçlı, çok büyük ve derin çukurlardır. Narlıkuyu’da ana yoldan kuzeye ayrılan kıvrımlı yolun 2 km ötesinde önce antik bir kentin kalıntılarına sonra Zeus Tapınağına ve çok tanrılı inanca göre kutsal sayılan bu iki obruğa rastlanır.Bu yöredeki Korykos kenti, adını Korykos Burnundan almıştır. Kent, Korykos Burnu üzerinde ve anakaranın bitişik yöresine yayıldığından bir kıyı kentidir. Korykos kentinin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte hellenistik çağda, bergama krallarından birinin kenti kurduğu sanılmaktadır. Kent, Roma İmparatorluğunun egemenliği döneminde önem kazanmış, ancak altın çağını erken Hıristiyanlık döneminde (Geç Roma, Erken Bizans) yaşamıştır. Narlıkuyu koyunda hemen deniz kıyısında bulunan hamam IV.yy Roma dönemine aittir. İmparatorluk yönetiminde etkin bir kişi olan Poimenios tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Cennet obruğu içindeki yeraltı deresinin denize ulaştığı yerdeki tatlı su kaynağından yararlanılarak burada yaptırılan hamamın yıkanma bölümünün tabanında yarıtanrıça üç kızkardeş tasvir edilmektedir. Baskın renkleri beyaz, siyah, kahverengi ve sarı olan mozaikte Zeus”n kızları Aglaia, Euphrosyne ve Thalia çıplak olarak kumru ve keklikler arasında dans ederken görülmektedir. Mozaik tablonun üst kenarındaki Grekçe yazının Türkçesi şöyledir: “Ey konuk dost! Bu mucizeli suyu kimin bulduğunu, saklı kaynağını kimin gün ışığına çıkardığını merak ediyorsan, bil ki O, imparatorların dostu ve Kutsal Adalar’ın dürüst yöneticisi Poimenios’tur”. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Aya Thekla Manastırı

Aya Thekla Manastırı Meryemlik`in tarihi Azize Thekla`nın buraya gelişi ile başlar. İsa Peygamber’in havarilerinden St. Paul’ün vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Thekla kendini Hıristiyanlık dinine adar. St. Paul’ün bu değerli öğrencisi Konya ve Yalvaç’ta Hıristiyanlığı yaymak için propaganda yaparken paganların baskılarına maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Seleucia’ya gelir ve sonradan kiliseye çevrilen bir mağarada saklanır. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı Hıristiyanlık inancını yayarken mucizeler yaratarak hastaları da iyileştirir. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolduğuna inanılır. Aya Thekla’nın içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hıristiyanlarca kutsal sayılmış; ta ki bu din İ.S. 312 yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Bu mağara daha sonra IV. yy’da kiliseye dönüştürülmüştür. Hıristiyanlığın resmen kabulünden sonraki dönemlerde birçok yapı ile bezenen Meryemlik’te Mağara Kilisesinden başka, bu mağaranın üzerinde bugün sadece apsisinin bir bölümü ayakta kalan Azize Thekla Kilisesi; imparator Zenon tarafından Aya Thekla’ya itafen yaptırılan kilise ile Kuzey Kilise; hamam, birçok sarnıç, mezarlıklar ve şehir suru kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.   Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Tekir Ambarı Sarnıcı

Tekir Ambarı Sarnıcı Silifke Kalesinin eteğinde, Bizanslılardan kalma bu su deposu 46 m. uzunluğunda, 23 m. genişliğinde ve 14 m. derinliğinde olup, içine doğu köşesindeki helezonik merdivenle inilmektedir. Silifke’nin su ihtiyacını karşılamak amacıyla antik dönemde açılan Taşdöşeme su yolunun ihtiyacı karşılayamaması üzerine açılan Bahçebaşı su yolundan beslenen sarnıcın kapasitesi ise 10.000 m3 dür. Ayrıca içi moloz dolu olduğundan dolayı taban seviyesi tespit edilememekte ve su giriş kanalları görünmemektedir. Anadolu sarnıç mimarisinde örneği az görülen Tekir Ambarı su sarnıcının tüm duvarları su sızmasını önlemek ve ayrıca anıtsal bir özellik vermek için düzgün kesme taşlarla desteklenmiş, uzun kenarında 8, kısa kenarında 5 yuvarlak kemerli niş oluşturulmuştur.   Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Silifke Kalesi

Silifke Kalesi Temel tespitlerine göre Helenistik veya erken Roma dönemine ait olduğu anlaşılan Silifke Kalesi, geçirdiği onarım ve değişiklikler sonucu bugün bir Ortaçağ kalesi görünümündedir. Silifke’ye hakim, 185 m. yüksekliğinde bir tepe üzerinde yapılmış olan, etrafı kuru hendekle çevrili oval biçimdeki kalenin içinde kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve diğer yapı kalıntıları bulunmaktadır. Ünlü gezgin Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, XVII. yüzyılda Silifke Kalesi’nin 23 burcu olduğunu, içinde bir cami ve 60 ev bulunduğunu yazar. Ancak, burçların bir kısmı ve kale içi tamamen yıkık durumda olduğundan tam tespiti yapmak mümkün değildir. Halen görülebilen 10 adet burç mevcuttur.   Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Elaiussa Sebaste

Elaiuse Sebaste Antik Kent Elaiuse Sebaste Antik Kenti, Mersin ile Kızkalesi arasında yer alan Ayaş beldesinde yer alıyor. Silifke – Mersin yolu üzerine olan ve Kızkalesi’ne 4 km uzaklıkta olan kent, Mersin’e 55 km mesafede. Kral yolu, sağlık dilekleri anlatılan 800 yıllık hamam, 1500 yıllık lahitler, amfi tiyatro… Koskoca bir tarihin yattığı bu antik kent Mersin’de adı az duyulmuş olan Elaiussa Sebaste’dir. Antik kent sınırları içerisinde yer alan Ayaş beldesinin altında yatıyor, maalesef ki. Günümüzde bir kısmı görülebilen kentin MÖ 2. Yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Antik kentteki kazılar dönem dönem de olsa halen devam etmektedir. Günümüze kadar sadece küçük bir kısmının gün yüzüne çıkarıldığı kentin büyük bir bölümü ise birçok antik kentte olduğu gibi hala toprak altında. Zeytinlik anlamına gelen Elaiussa şehrinin kurulması ve Strabon‘a göre Romalıların egemenliği altındayken verilen isim olan Sebasta kentleri ile birleşiminden doğan Elaiussa Sebaste Antik Kenti, iki tarafından genişçe koyların olduğu bir ada şeklindeymiş. Bu kent deniz ticareti açısından da oldukça önemli bir noktada yer alıyormuş. Doğu ve batı arasındaki ticareti sağlayan önemli bir liman kenti görevi üstlenen Elaiussa Sebaste, zamanla önemini yitirmeye başlamış. Günümüzde ücretsiz gezilebilen antik kent  yapıyla ilgili çalışmalar ve restorasyonlar yeni yeni başlamış durumda. Yol boyunca görülen antik tiyatrolardan en görkemlisi burada yer alıyor. Oldukça geniş bir alana sahip. Akdeniz’e karşı tüm heybetiyle hala ayakta duran bu antik tiyatro ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Cennet Cehennem

Cennet - Cehennem Mağaraları, Sarı Konak Apart Otelimize 6 km mesafede olup Narlıkuyu mahallesi yakınlarındadır. Doğal yollarla oluşmuş iki büyük tarihi ve turistik obruklar dır. Yıllar içerisinde yağmur ve doğal koşulların etkisiyle çökmesiyle meydana gelen bu iki çukur, obruk, mağara, çukur gibi isimlerini de alırlar. Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Cennet Mağarası Cennet Çöküğü Mağarası, yeraltı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonun etkisiyle çöken tavan nedeniyle oluşmuştur. Merdivenlerden inildiğinde çevrenin yeşil bitki örtüsüyle kaplı oluşu ve dibinde akarsunun bulunuşu nedeniyle cennet adını almıştır. 70 metre derinliği ulaşan Cennet Mağara ağzı elips biçiminde 250 metre ve 110 metredir. Cennet çöktüğüne 452 basamaklı taş bir merdivenle iniliyor. Çökük tabanın güney ucunda yer alan küçük kilise inanç turizmi için önem taşıyor. Kilise girişindeki kitabede yer alan bilgilere göre bu kilisenin MS 5. yılda Aziz Paulus tarafından Meryem Ana’ya ithafen yapıldığı belirtiliyor. Özellikle bölgeyi ziyaret eden Hristiyanların ilgisinde olan Meryem Ana Kilisesinin çatısının bulunmaması ilginç bir özellik olarak kabul ediliyor. Cehennem Çukuru Cennet Çöküğü Mağrası, bir yeraltı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonun etkisiyle tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukur. Cehennem çukurunun ağız çember çapları 50 m ve 75 m, derinliği 110 metre. Kenarları içbükey olduğu için içerisine inmek mümkün değil. Mağarayı yukarıdan izlemek için geniş bir seyir terası bulunuyor. Efsaneler Mitolojiye göre Zeus, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u buradaki bir kavgada yendikten sonra, onu Etna Yanardağının altına sonsuza dek kapatmadan önce bir süre Cehennem çukurunda hapsetmiş. Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Korykos

Mersin-Erdemli-Silifke karayolunun 60. Km`sinde Kızkalesi beldesindedir. Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun olmak üzere, İslami devirlerde de iskan görmüştür. Nekropol alanından çıkarılan eserlerden burada ilk yerleşimin M.Ö 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılmıştır. MÖ 1.yüzyılda kendi adına sikke darbettirmiştir. Herodot bu kenti Gorges adında Kıbrıslı bir prensin kurduğunu yazar. Korikos, Kilikya bölgesinin bir liman kenti olduğundan çok el değiştirmiştir. M.Ö 4. yüzyılın sonunda Seleukhos Nikador Silifke kentini kurduğunda, Korikos’u yönetimi altına almıştır. Kent, MS 72 yılında Roma egemenliğine girmiş ve 450 yıl Roma yönetimine bağlı kalmış, bu dönemde tarım alanında büyük bir gelişme göstererek zeytinyağı ihraç merkezi olmuştur. Bizanslılar zamanında Arap istilalarına karşı etrafı kuvvetli surlarla çevrilmiştir. 13. yüzyılda Kilikya Ermeni Krallıkları döneminde önemli bir ticaret limanı olmuş, Ceneviz ve Venedik gemilerinin uyğrak limanı durumuna gelmiştir. Korikos 1448 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından ele geçeirilerek, yeniden imar edilmiştir. Örenyerinde iç ve dış kale kiliseler, sarnıçlar, su kemerleri, kaya mezarları, lahetler ve taş döşemeli Roma yolları kısmen ayakta dır. Adını, adadaki kaleden almaktadır. Kare planlı kale, içiçe iki sıra surdan oluşmaktadır. Etrafı hendekle çevrilmiştir. Kaleye giriş bugün mevcut olmayan hareketli bir köprüyle sağlanmakta idi. Bugünkü haliyle kale, tipik Orta Çağ mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Son yıllarda restore edilen ve büyük bölümü ayakta olan Kızkalesinin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 metredir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılan Kızkalesi bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir. Kızkalesi’nde yerli ve yabacı turistlerin güvenle girebileceği biri 300 m., diğeri de 1.200 m. uzunluğunda iki plaj vardır. Kızkalesi, yerli ve yabancı turistlerin güvenle tatil yapabilecekleri bir yer haline gelmiştir. Eğlence ve alışveriş merkezleriyle dikkatleri çekmektedir. Yaz sezonunda kasabada yapılan kültür, turizm ve spor festivalleri kasabaya canlılık getirmektedir. Merhaba! Sizin için yol haritası ekledik. Kızkalesi Sarı Konak Apart Otelimizde konakladığınız sürece günübirlik ziyaret edebileceğiniz birçok ören yeri, antik kent ve tarihi yerler bulunmaktadır. Yol haritası için tıklayın.

Devamını Oku
...
Kızkalesi

Erdemli Korikos sahil kalesinin 200 m. açığındaki küçük adacık üzerindeki kaleye Kızkalesi denir. Kızkalesi, Erdemli’ye 23, Mersin’e 60 km mesafededir. Kızkalesi’ndeki ören yerlerinde kalelere, kiliselere, sarnıçlara, su kemerlerine, kaya mezarlarına, lahitlere, taş döşemeli yollara rastlanılmaktadır. Kıyıdaki kalenin 500 metre açığındaki küçük bir adacık üzerine kurulu kaleye, Kızkalesi denilmektedir. Son yıllarda restore edilen ve büyük bölümü ayakta olan Kızkalesinin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 metredir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılan Kızkalesi bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir. Kızkalesi’nde yerli ve yabacı turistlerin güvenle girebileceği biri 300 m., diğeri de 1.200 m. uzunluğunda iki plaj vardır. Kızkalesi, yerli ve yabancı turistlerin güvenle tatil yapabilecekleri bir yer haline gelmiştir. Eğlence ve alışveriş merkezleriyle dikkatleri çekmektedir. Yaz sezonunda kasabada yapılan kültür, turizm ve spor festivalleri kasabaya canlılık getirmektedir. Kızkalesi Efsanesi Korikos’ta yaşayan Krallardan biri, bir kız çocuğu olsun diye gece gündüz Tanrıya yakarmaktadır. Sonunda dileği yerine gelir ve kız büyüdükçe güzelliği ve yardımseverliği ile herkesin sevgisini kazanır. Günlerden bir gün kente bir falcı gelir. Kral onu saraya çağırtır, kızının geleceğini öğrenmek ister. Falcı prensesin eline bakınca irkilir ama bir şey söylemez. Kral zorlayınca, Kralım Kızınızı bir yılan sokacak, bu yazgıyı hiçbir şey bozamayacak, siz dahi engel olamayacaksınız deyip oradan ayrılır. Kral, kıza birşey söylemez ama düşüncelere dalar. Sonunda kıyıya yakın üçük bir adacık üzerinde, ak taşlardan bir kale yaptırmaya karar vererek kaleyi yaptırır ve kızını buraya kapatır. Olan biteni bilmediğinden kızı üzülmekte, günden güne eriyip gitmektedir. Günün birinde saraydan kaleye gönderilen bir üzüm sepetinin içinden çıkan bir yılan kızı sokar ve öldürür.

Devamını Oku